1O Jesus dikhlia le narodos, gelo opre pe plai, ai beshlo tele, leske disipluria avile leste,
1İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturunca öğrencileri yanına geldi.
2Dias duma ai sichardias le,
2İsa konuşmaya başlayıp onlara şunları öğretti:
3"Raduime kodola kai zhanen ke nai barvale ando duxo ai ke trobul le o Del; lenge si e amperetsia le rhaioski!
3‹‹Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.
4Raduime kodola ka zhanen nekazo ke won avena pechime!
4Ne mutlu yaslı olanlara! Çünkü onlar teselli edilecekler.
5Raduime kodola kai si domolo andral; ke lenge si te avel e phuv!
5Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar.
6Raduime kodola kai si bokhale ai trushale te aven vorta ai te keren so si vorta; ke won avena pherde.
6Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Çünkü onlar doyurulacaklar.
7Raduime kodola kai si le mila; ke won avena dine mila!
7Ne mutlu merhametli olanlara! Çünkü onlar merhamet bulacaklar.
8Raduime kodola kai si chisto ando ilo; ke won si te dikhen le Devles!
8Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Çünkü onlar Tanrıyı görecekler.
9Raduime le pacharia kai pechina avren; won avena akharde le shave le Devleske!
9Ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara Tanrı oğulları denecek.
10Raduime kodola kai si chinuime ke keren so si vorta; e amperetsia le rhaioski si lenge.
10Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.
11Raduime san kana manush stramina tut, ai chinuin tut, ai xoxaven swako fielo nasulimos pa tute, ke san murho.
11‹‹Benim yüzümden insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size!
12Raduisavo ai av veselo, ke bari pochin azhukerel tut ando rhaio, ke sakadia chinuisarde le profeton kai sas mai anglal tutar.
12Sevinin, sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür. Sizden önce yaşayan peygamberlere de böyle zulmettiler.››
13"Tume san o lon pe kadia phuv. Numa o lon te xasarela pesko skuso sar kerena anda leste pale londo? Chi mai avela kanchesko, ferdi te avel shudino avri, te phiren le manush opral.
13‹‹Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ona nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp ayak altında çiğnenmekten başka işe yaramaz.
14Tume san e vediara la lumiake. Iek foro pe plai nashti te avel garado.
14‹‹Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez.
15Khonik chi del iag iek lampo, ai te garavel les telai skafidi, numa thol les opral pe skafidi te del vediara savorhen kai si ando kher.
15Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar.
16Kadia trobul tumari vediara te strefial anglal manush, kashte te dikhen o mishtimos kai keren , ai te luvudin tumare Dades kai si ando rhaio.
16Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanızı yüceltsinler!››
17"Na gindin ke avilem te parhuvav o zakono vai o sicharimos le profetongo. Chi avilem te rimov le, numa avilem te pherav le.
17‹‹Kutsal Yasayı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim.
18Phenav tumenge o chachimos, zhi kai godi avela o rhaio ai e phuv, chi iek vorba chi e mai tsinorhi ram, chi xasavola anda o zakono zhi kai chi avela sa kerdo.
18Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasadan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak.
19Savo godi chi kerela vorta iek andal mai tsinorhi andal zakonuria, ai sicharela avren te keren sa kadia, avela o mai tsinorho ande amperetsia le rhaioski; numa kodo kai kerela vorta o zakono ai sicharela avren te keren vorta o zakono, avela baro ande amperetsia le rhaioski.
19Bu nedenle, bu buyrukların en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, Göklerin Egemenliğinde en küçük sayılacak. Ama bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Göklerin Egemenliğinde büyük sayılacak.
20Phenav tumenge, te na avena mai vorta sar le Farizeanuria ai le Gramnoturia, chi zhana ande amperetsia le rhaioski.
20Size şunu söyleyeyim: Doğruluğunuz din bilginleriyle Ferisilerinkini aşmadıkça, Göklerin Egemenliğine asla giremezsiniz!››
21"Tume ashundian ke sas phendo tumare phurenge, 'Te na mudares; savo godi mudarela avela anglai kris.'
21‹‹Atalarımıza, ‹Adam öldürmeyeceksin. Öldüren yargılanacak› dendiğini duydunuz.
22Numa me phenav tumenge; savo godi xoliavola pe pesko phral bi goresko si te avel anglai kris, ai kodo kai phenela peske phraleske 'Raca!' nai kanchesko si te avel anglai kris; kodo kai ankerela peske phrales 'prosto' trobul te arakhelpe ke sai zhal ande iag le iagoski.
22Ama ben size diyorum ki, kardeşine öfkelenen herkes yargılanacaktır. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse, Yüksek Kurulda yargılanacaktır. Kim kardeşine ahmak derse, cehennem ateşini hak edecektir.
23Kana anesa ka Del chi podarka ai kotse te desa tu goji ke che phrales si vari so pe tute.
23Bu yüzden, sunakta adak sunarken kardeşinin sana karşı bir şikâyeti olduğunu anımsarsan, adağını orada, sunağın önünde bırak, git önce kardeşinle barış; sonra gelip adağını sun.
24Mek chi podarka anglal altari, ai zha lashardiol che phrales mai anglal, antunchi haidi ai de chi podarka.
25Senden davacı olanla daha yoldayken çabucak anlaş. Yoksa o seni yargıca, yargıç da gardiyana teslim edebilir; sonunda da hapse atılabilirsin.
25Pochisavo sigo kodolesa kai angerel tut pe kris, zhi kai san lesa po drom, te na angerel tut angla e kris, ai e kris te del tut ka baro te thol tu ande temnitsa.
26Sana doğrusunu söyleyeyim, borcunun son kuruşunu ödemeden oradan asla çıkamazsın.››
26Phenav tuke o chachimos, chi anklesa kotsar zhi kai chi pochinesa swako pena."
27‹‹ ‹Zina etmeyeceksin› dendiğini duydunuz.
27"Ashundian ke sas phendo 'Na kurvisavo.' Numa me phenav tumenge: swako manush kai dikhel pe zhuvliate chorhe gindosa vuzhe kerdia lasa kurvimos ande pesko ilo.
28Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde o kadınla zina etmiş olur.
29Te si chi iakh e chachi kai kerel tu te peres ando bezex, ankalav la, ai shudela tutar; ke mai mishto tuke te xasaresa iek kotor anda cho stato, ai te zhas ando rhaio sar te avel sa cho stato shudino ando iado.
29Eğer sağ gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, bütün vücudunun cehenneme atılmasından iyidir.
30Te si cho vas o chacho ke kerel tu te peres ando bezex, shin les ai shude les tutar; ke mai mishto te xasares iek kotor anda cho stato sar te zhal sa cho stato ando iado."
30Eğer sağ elin günah işlemene neden olursa, onu kes at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, bütün vücudunun cehenneme gitmesinden iyidir.
31"Sas phendo, 'Kudo kai dela drom peska rhomnia, trobul te del la lil ke mekel la.'
31‹‹ ‹Kim karısını boşarsa ona boşanma belgesi versin› denmiştir.
32Numa me phenav tumenge, kon godi mekela peska rhomnia, ai te na avela ke kurvisaile, wo kerel la te kerel bezex te mai meritila; ai kudo kai ansurilape zhuviliasa kai aver meklias vi wo kerel bezex."
32Ama ben size diyorum ki, karısını fuhuş dışında bir nedenle boşayan onu zinaya itmiş olur. Boşanmış bir kadınla evlenen de zina etmiş olur.››
33"Ai vi mai ashundian ke sas phendo le phurenge, 'Te na phages chi solax, numa ker so shinadian angla Del ande chi solax.'
33‹‹Yine atalarımıza, ‹Yalan yere ant içmeyeceksin, ama Rabbin önünde içtiğin antları yerine getireceksin› dendiğini duydunuz.
34Numa me phenav tumenge: te na solaxan vov si, chi po rhaio, ke kotse si o skamin le Devlesko;
34Oysa ben size diyorum ki, hiç ant içmeyin: Ne gök üzerine, çünkü orası Tanrının tahtıdır; ne yer üzerine, çünkü orası Onun ayak taburesidir; ne de Yeruşalim üzerine, çünkü orası Büyük Kralın kentidir.
35ai chi pe phuv, ke kotse si kai thol peske punrhe; chi pe Jerusalem, ke kodo si o foro le bare amperatosko.
36Başınızın üzerine de ant içmeyin. Çünkü saçınızın tek telini ak ya da kara edemezsiniz.
36Na solaxa chi pe cho shero, ke nashti keres iek bal parno vai kalo.
37‹Evet›iniz evet, ‹hayır›ınız hayır olsun. Bundan fazlası Şeytandandır.››
37Te avela chi vorba si ferdi phen 'Si', ai te avela nai ferdi phen 'Nai', te phenesa mai but kodo avel katar o nasul iek."
38‹‹ ‹Göze göz, dişe diş› dendiğini duydunuz.
38"Tume ashundian ke sas phendo, 'Iakh anda iakhate, ai dand anda dandeste.'
39Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin.
39Numa me phenav tuke: te na potreis numa rhevdisar kodoleske kai kerel tuke nasul. Te dela tut palma pa e chachi rig le moski, ambolde chi e kolaver.
40Size karşı davacı olup mintanınızı almak isteyene abanızı da verin.
40Te mangela vari kon te del tut pe kris, te lel cho gat, de les vi chi raxami.
41Sizi bin adım yol yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün.
41Te kerela tut vari kon pe zor te zhas iek kilimetro, zha lesa dui.
42Sizden bir şey dileyene verin, sizden ödünç isteyeni geri çevirmeyin.››
42De ka kodo kai mangel tutar; ai na zhatar katar kodo kai mangel vunzhele tutar."
43‹‹ ‹Komşunu seveceksin, düşmanından nefret edeceksin› dendiğini duydunuz.
43"Tume ashundian ke sas phendo, 'Ke trobul te avel tuke drago cho vortako, ai te vurhitsis che duzhmanon.'
44Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin.
44Numa me phenav tumenge: te avel tumenge drago tumare duzhmaia, rhugin kodolenge kai den tumen armaia, keren mishtimos kodolenge kai san lenge vurhito, ai rhugin kodolenge kai keren tumenge nasul, ai chinuin tume.
45Öyle ki, göklerdeki Babanızın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur; yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdırır.
45Kashte te aven shave tumare Dadeske kai si ando rhaio. Ke wo kerel te wushtel o kham vi pel nasul ai vi pel lashe, kerel te del breshind pe kodola kai si vorta ai vi pe kodola kai nai vorta.
46Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri de öyle yapmıyor mu?
46Ke te avela tumenge drago ferdi kodola kai san lenge drago, che mishtimos si tume chi keren sa kadia? Le manush kai chiden e taksa.
47Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? Putperestler de öyle yapmıyor mu?
47Ai te dena dies lasho ferdi tumare phralen, so keren mai but kavrendar, chi keren vi le manush kai chiden e taksa sa kadia.
48Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun.››
48Anda kodia tu av bi doshako sar cho Dat, ando rhaio si bi doshako."