¹‹‹Ey gökler, kulak verin, sesleneyim;Ey dünya, ağzımdan çıkan sözleri işit!

¹Bil na doh un vante aw, ka gen sin hi; ka paukam suak leiin ngai leh:

²Öğretişim yağmur gibi damlasın;Sözlerim çiy gibi düşsün,Çimen üzerine çiseleyen yağmur gibi,Bitkilere yağan sağanak gibi.

²Vuahtui bangin ka thu a zu ding, daitui bangin ka thu gen a tak ding; loupa nou dipdip tunga vuah bang leh lounah tunga vuahphin bangin:

³RABbin adını duyuracağım.Ululuğu için Tanrımızı övün!

³TOUPA min ka suah dinga: Thupina i Pathian pia un.

⁴O Kayadır, işleri kusursuzdur,Bütün yolları doğrudur.O haksızlık etmeyen güvenilir Tanrıdır.Doğru ve adildir.

⁴Amah suangpi ahi, a thilhih a dik kim sipsip; A om dan tengteng dan ahi; Pathian muanhuai, thulimlouhna neilou, diktat leh hoih ahi.

⁵Bu eğri ve sapık kuşak,Ona bağlı kalmadı.Onun çocukları değiller.Bu onların utancıdır.

⁵Hoihlou takin a tungah a hih ua, a tate ahi kei uh, gensiat a lohna uh ahi, suan ginalou leh genhak ahi uhi.

⁶RABbe böyle mi karşılık verilir,Ey akılsız ve bilgelikten yoksun halk?Sizi yaratan, size biçim veren,Babanız, Yaratıcınız O değil mi?

⁶Mi hai leh pil loute aw, huchiin maw, TOUPA na thuk sin uh? Nou honsuang, na pa uh ahi kei maw? a honbawla, a honding kip sak hi.

⁷‹‹Eski günleri anımsayın;Çoktan geçmiş çağları düşünün.Babanıza sorun, size anlatsın,Yaşlılarınız size açıklasın.

⁷Nidanglai nite theigige inla, suan tampi kumte ngaihtuah dih: na pa dong inla, a honkawkmuh ding, na upaten leng, a hon hilh ding uh.

⁸Yüceler Yücesi uluslara paylarına düşeni veripİnsanları böldüğünde,Ulusların sınırlarınıİsrailoğullarının sayısına göre belirledi.

⁸Tungnungpenin namte gam a piak laia, mihing tate a khen laiin namte gamgi a khunga, Israel suante zahin.

⁹Çünkü RABbin payı kendi halkıdırVe Yakup soyu Onun payına düşen mirastır. ‹‹Tanrının melekleri››, Kumran ‹‹Tanrının oğulları››.

⁹TOUPA tantuan jaw a mite ahi ua; Jakobte lah a goutan ahi uhi.

¹⁰‹‹Onu kurak bir ülkede,Issız, uluyan bir çölde buldu,Onu kuşattı, kayırdı,Gözbebeği gibi korudu.

¹⁰Gamdai gamah a mu ua, gamdai sia mau honhonah, a kim ua om khumin a kema, a mit- laivom bangin a kem:

¹¹Yuvasında yavrularını uçmaya kışkırtan,Onların üzerinde kanat çırpan bir kartal gibi,Kanatlarını gerip onları aldıVe kanatları üzerinde taşıdı.

¹¹Muvanlaiin a bua a nou a tok thoua, a nou tungah kha a japa, a khate a jaka, a tuaha, a khaa a puak jel bangin:

¹²Ona yalnız RAB yol gösterdi,Yanında yabancı ilah yoktu.

¹²TOUPA kiain a pi jela, gam dang pathian hi louin.

¹³‹‹Onu yeryüzünün yüksekliklerinde gezdirdi,Tarlada yetişen ürünlerle doyurdu.Onu kayadan akan balla,Çakmaktaşından çıkardığı yağla besledi.

¹³Lei mun sangte ah a tuangsaka, loua thil tung a ne jela; suangpi akipanin khuaiju a kikhohkhesak jela, suang tak akipan thau toh;

¹⁴İneklerin yağıyla,Koyunların sütüyle,Besili kuzularla,Başan cinsi en iyi koçlarla, tekelerle,En iyi buğdayla onu besledi.Halk üzümün kırmızı kanını içti.

¹⁴Bawng nawitui khal, belam nawitui, belamnou thau te toh, Basan uain na dawn ding.

¹⁵‹‹Yeşurun semirdi ve sahibini tepti;Doyunca yağ bağlayıp ağırlaştı,Kendisini yaratan Tanrıya sırt çevirdi,Kurtarıcısını, Kayayı küçümsedi. verilen bir addır.

¹⁵A hinnaa Jesurunte a hongthau ua, a hong kipek ua: na na thaua, na nasaphaa, na namaitaa; a bawlpa Pathian a lehngatsanta, hotdamna Suangpi a ngaineu.

¹⁶Yabancı ilahlarla Tanrıyı kıskandırıpİğrençlikleriyle Onu öfkelendirdiler.

¹⁶Gamdang pathiante khawngin mullitna a tok thoua, thil kihhuaiin a hehsak.

¹⁷Tanrı olmayan cinlere,Tanımadıkları ilahlara,Atalarınızın korkmadıkları,Son zamanlarda ortaya çıkanYeni ilahlara kurban kestiler.

¹⁷Pathian hi lou, dawite kiangah theih ngei louh uh pathiante kiangah, hongkhonung om phing pathian thakte, na pi, na pute un a kihtak ngei louh uh kiangah.

¹⁸Seni oluşturan Kayayı savsakladın,Seni yaratan Tanrıyı unuttun.

¹⁸Nang honsuang Suangpi na ngaisang kei, nang honbawlpa Pathian na mangngilh lai.

¹⁹‹‹RAB bunu görünce onları reddetti;Çünkü oğulları, kızları Onu öfkelendirmişlerdi.

¹⁹Huai TOUPAN a mua. A mudaha, tanu leh tapate hih heh jiakin.

²⁰‹Yüzümü onlardan çevirecekVe sonlarının ne olacağını göreceğim› dedi,‹Çünkü onlar sapık bir kuşakVe güvenilmez çocuklardır.

²⁰Ka buk mang san dinga, bang a chi om him ding ua, a chi: suan thulimlou ahi ua, muan chinglou tate.

²¹Tanrı olmayan ilahlarlaBeni kıskandırdılar;Değersiz putlarıyla beni öfkelendirdiler.Ben de halk olmayan bir halklaOnları kıskandıracağım.Anlayışsız bir uluslaOnları öfkelendireceğim.

²¹Pathian hi lou thilin ka mullitna a tok thou ua; a thil ginalou un a hon heh sak uh; chia gen loutein ka mullit sak dinga, nam haitein ka hihheh ding hi.

²²Çünkü size karşı öfkem ateş gibi tutuşupÖlüler diyarının derinliklerine dek yanacak.Yeryüzünü ve ürününü yutup yok edecekVe dağların temellerini tutuşturacak.

²²Ka heh a kuanga, Sheol to khon a kang, lei, a thil tung toh a kang khin, tang kingaknate a kang.

²³‹‹ ‹Üzerlerine kötülükler yığacağım,Oklarımı onlara karşı kullanacağım.

²³A tunguah siatna ka chiang khawm dinga, a tunguah thal ka khah ding:

²⁴Kavurucu kıtlık, tüketici hastalık,Öldürücü salgın vuracak onları.Gönderdiğim canavarlar dişleriyle onlara saldıracak,Toprakta sürünen zehirli yılanlar onları ısıracak.

²⁴Gilkialin a gongthak ding ua, meipi leh siatna leh nakpiin a kang mang ding, a tunguah gamsa hate ka sawl dinga, leivuia kitholh pawlte gu toh.

²⁵Sokakta kılıç onları çocuksuz bırakacak;Evlerinde dehşet egemen olacak.Delikanlısı, genç kızı,Emzikteki çocuğu, aksaçlısı ölecek.

²⁵Polamah namsauin a si ding ua, sung lamah launain, nungak tangval, nawi nelai, lua kelsam poute tan phain.

²⁶Onları darmadağın etmeyi,İnsanlar arasından anılarını silmeyi düşündüm.

²⁶Ken, ka delh jak vek dinga, mihing laka amau theihgigena ka hihmang vek ding:

²⁷Ama düşmanın alay etmesinden çekindim.Öyle ki, düşman yanlış anlayıp da,Bütün bunları yapan RAB değil,Başarı kazanan biziz, demesin.›

²⁷Melma thangpaihna lauthawng kei leng, a melmate un thei khialin, I khut uh tawisangin a omta, huaite tengteng TOUPA hih ahi kei, chi kha le uh, ka chi.

²⁸‹‹Onlar anlayışsız bir ulustur,Onlarda sezgi yoktur.

²⁸Pilna neilou namte ahi ua, amau ah theihsiamna a om kei.

²⁹Keşke bilge kişiler olsalardı, anlasalardı,Sonlarının ne olacağını düşünselerdi!

²⁹Aw, pil le uh hiaite a theisiam ding ua, a tu nunglam thu uh ngaihtuah ding hive un!

³⁰Onların Kayası kendilerini satmamışVe RAB onları ele vermemiş olsaydı,Nasıl bir kişi bin kişiyi kovar,İki kişi on bin kişiyi kaçırtırdı?

³⁰Bangchiin khatin sang a delh dia, nihin sing a taikek sak ding uh, a Suangpi un amaute a khawngkhintaa, TOUPAN amau a piak khiak a hih kei ngal uleh?

³¹Çünkü bizim Kayamızfö onların kayasına benzemez,Düşmanlarımız bu konuda yargıç olabilir.

³¹A suangpi uh lah i Suangpi bang ahi kei, i melmate mahmah theih danin leng.

³²Onların asması Sodom asmasından,Gomora bağlarındandır.Üzümleri zehirle dolu,Salkımları acıdır.

³²A grep phual uh Sodom grep phual, Gomora gama om ahi: a grepte grep sinkha ahi, a gahbomte a kha:

³³Şarapları yılan zehiri,Kobraların öldürücü zehiridir.

³³A uainte uh drakon gu leh gulgial gu kha tak ahi.

³⁴‹‹ ‹Bu kötülükleri yazmadım mı?Hazinelerimde mühürlemedim mi?

³⁴Huai ka kholkhawm ka goubawma bilh bikbek ahi kei maw?

³⁵Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim,Zamanı gelince ayakları kayacak,Onların yıkım günü yakındır,Ceza günü hızla yaklaşıyor.›

³⁵Phulak leh thuk jaw kei hih ding ahi, a siksan uh a teu hun chiangin; a siatna ni uh a hongnaita, a tung ua thil hongtung dingte a hongtung ding zok ding.

³⁶‹‹RAB kendi halkının hakkını koruyacak,Onların gücünün tükendiğini,Ülkede genç yaşlı kimsenin kalmadığını görünce,Kullarına acıyacaktır.

³⁶TOUPAN a mite vai a hawm sina, a sikhate leng a hih sak ding, a thilhihtheihna uh beia, gakchih leh chihlouh kuamah mah om loua a muh hun chiangin.

³⁷‹Hani sığındığınız kaya,Hani ilahlarınız nerede?› diyecek,

³⁷Aman a pathian uh akoi ah, a muan suangpi ah loi ah;

³⁸‹Kurbanlarınızın yağını yiyen,Dökmelik sununuzu içenİlahlarınız hani nerede?Kalksınlar da size yardım etsinler!Size barınak olsunlar!

³⁸A kithoihna thau uh netu, a dawn ding thillat uh uain dawnmite? Hongthouin nou hong huh uhenla, nou honhuntu hi heh.

³⁹‹‹ ‹Artık anlayın ki, ben, evet ben Oyum,Benden başka tanrı yoktur!Öldüren de, yaşatan da,Yaralayan da, iyileştiren de benim.Kimse elimden kurtaramaz.

³⁹Kei, kei mahmah ka hih thei unla, pathian dang a om kei uh; ka hihlum jela, ka hihdam sam jel; ka khuta kipan honsut thei kuamah mah a om kei uh.

⁴⁰Elimi göğe kaldırırVe sonsuzluk boyunca varlığım hakkı için derim ki,

⁴⁰Van lamah ka khut ka jaka, ka hinna louin ka gena,

⁴¹Parlayan kılıcımı bileyipYargılamak için elime alınca,Düşmanlarımdan öç alacağım,Benden nefret edenlere karşılığını vereceğim.

⁴¹Ka namsaute ka tathiama, ka khutin vaihawmna a kep leh ka melmate tungah phu ka la dinga, kei honhote ka thuk ding hi.

⁴²Oklarımı kanla sarhoş edeceğim,Kılıcım vurulanların, tutsakların kanıyla,Düşman önderlerinin başlarıylaVe etle beslenecek.›

⁴²Ka thalte sisan ka kham sak ding, ka namsauin sa a valh ding; thahte leh salte sisan toh melma heute lu akipanin, ka chi, a chi ding.

⁴³‹‹Ey uluslar, Onun halkını kutlayın,Çünkü O kullarının kanının öcünü alacak,Düşmanlarından öç alacak,Ülkesinin ve halkının günahını bağışlayacak.››

⁴³Aw, nou nam chihte aw, a mite toh kipak un; a sikhate sisan phu a la sin ahi; amah doute tungah phu a la sin, a gam leh a mite adingin kilepna buching a bawl ding.

⁴⁴Musa, Nun oğlu Hoşea ile birlikte gelip bu ezginin sözlerini halka okudu.

⁴⁴Huchiin mipite jakin huai la thu tengteng Mosiin a vagena, amah toh, Nun tapa Hosia toh.

⁴⁵Musa sözlerini bitirince, İsraillilere şöyle dedi: ‹‹Bugün size bildirdiğim bu uyarıcı sözlerin tümünü benimseyin. Bu yasanın bütün sözlerine dikkat etmeleri ve yerine getirmeleri için çocuklarınıza buyruk verin.

⁴⁵Huan, Mosiin huai thu tengteng Israel mi tengteng kianga a gen khitin, a kiang uah:

⁴⁷Bunlar sizin için boş sözler değildir, sizin yaşamınızdır. Şeria Irmağından geçerek mülk edineceğiniz ülkede ömrünüz bu sözler sayesinde uzun olacaktır.››

⁴⁶Tua na kiang ua ka honthu theihsak ah na lungtang uh koih kip unla, hiai dan thu tengteng pilvang mahmaha jui dingin na tate uh thu pia un.

⁴⁸RAB aynı gün Musaya şöyle seslendi:

⁴⁷Nou adingin thil bangmahlou lel ahi keia, na hinna uh lah ahi ngala; huan, hiai thil hihin luah dinga Jordan na vagalkahna gam uah na dam sawt ding uhi, a chi a.

⁴⁹‹‹Haavarim dağlık bölgesine, Eriha karşısında Moav ülkesindeki Nevo Dağına çık. Mülk olarak İsraillilere vereceğim Kenan ülkesine bak.

⁴⁸Huan, huai ni mahin TOUPAN Mosi a houpiha,

⁵⁰Ağabeyin Harun Hor Dağında ölüp atalarına kavuştuğu gibi, sen de çıkacağın dağda ölüp atalarına kavuşacaksın.

⁴⁹Moab gama Jeriko jawna Abarim tangdunga Nebo tangah vahoh tou inla, Israel suante luah dinga ka piak Kanan gam va galetin:

⁵¹Çünkü ikiniz de Zin Çölünde, Meriva-Kadeş sularında, İsraillilerin önünde bana ihanet ettiniz, kutsallığımı önemsemediniz.

⁵⁰Huchiin na unaupa Aron Hor tanga sia, a chite kianga pi a hite bang mahin na kah touhna tangah na si dinga, na chite kianga pi na hita ding hi.

⁵²Bu nedenle ülkeyi ancak uzaktan göreceksin. Ama oraya, İsrail halkına vereceğim ülkeye girmeyeceksin.››

⁵¹Zin gamdaia Kadesa Meriba tuia Israel suante laka ka tunga na khelh jiakin leh Israel suante laka na honpahtawi louh jiakin.Tua gam na va galmuh dinga; himahleh Israel suante ka piak gamah na lut kei ding, chiin.

⁵²Tua gam na va galmuh dinga; himahleh Israel suante ka piak gamah na lut kei ding, chiin.