¹‹‹Atalarınızın Tanrısı RABbin mülk edinmek için size verdiği ülkede yaşamınız boyunca uymanız gereken kurallar, ilkeler şunlardır:

¹Toto sú ustanovenia a súdy, ktoré budete ostríhať, aby ste ich činili v zemi, ktorú ti dal Hospodin, Bôh tvojich otcov, aby si ju zaujal do dedičstva, po všetky dni, v ktorých budete živí na zemi.

²Topraklarını alacağınız ulusların ilahlarına taptıkları yüksek dağlardaki, tepelerdeki, bol yapraklı her ağacın altındaki yerleri tümüyle yıkacaksınız.

²Doista zkazíte všetky miesta, na ktorých slúžily národy, ktoré vy zaujmete do dedičstva, svojim bohom ako na vysokých vrchoch tak i na vŕškoch i pod každým stromom zeleným.

³Sunaklarını yıkacak, dikili taşlarını parçalayacak, Aşera putlarını yakacak, öbür putlarını parça parça edeceksiniz. İlahlarının adlarını oradan sileceksiniz.

³A rozboríte ich oltáre a skrúšite ich modly a ich háje popálite ohňom a rytiny ich bohov posekáte a vyhubíte ich meno z toho miesta.

⁴‹‹Siz Tanrınız RABbe bu biçimde tapmamalısınız.

⁴Neučiníte tak Hospodinovi, svojmu Bohu!

⁵Tanrınız RABbin adını yerleştirmek için bütün oymaklarınız arasından seçeceği yere, konutuna yönelmeli, oraya gitmelisiniz.

⁵Ale na mieste, ktoré si vyvolí Hospodin, váš Bôh, zo všetkých vašich pokolení, aby tam položil svoje meno, tam, kde bude bývať, budete ho hľadať, a ta prijdeš.

⁶Yakmalık sunularınızı, kurbanlarınızı, ondalıklarınızı, bağışlarınızı, dilek adaklarınızı, gönülden verdiğiniz sunuları, sığırlarınızın ve davarlarınızın ilk doğanlarını oraya götüreceksiniz.

⁶A ta tiež donesiete svoje zápalné obeti a svoje bitné obeti ako aj svoje desatiny a obeť pozdvihnutia svojej ruky i svoje sľuby i svoje dobrovoľné obeti i prvorodené svojho dobytka i svojho drobného stáda.

⁷Orada, sizi kutsayan Tanrınız RABbin huzurunda, siz de aileleriniz de yiyeceksiniz ve el attığınız her işte sevinç bulacaksınız.

⁷A tam budete jesť pred Hospodinom, svojím Bohom, a radovať sa budete všetkému, k čomu ste priložili svoju ruku, vy i vaše domy, ktorými ťa požehná Hospodin, tvoj Bôh.

⁸‹‹Bugün burada yaptığımızı yapmayın; herkes kendi gözünde doğru olanı yapıyor.

⁸Neučiníte ničoho takého, čo my tu činíme dnes, každý to, čo je spravedlivé v jeho očiach, nech už je to čokoľvek!

⁹Çünkü Tanrınız RABbin size vereceği dinlenme yerine, mülke daha ulaşmadınız.

⁹Lebo doteraz ste ešte neprišli k odpočinutiu a k dedičstvu, ktoré ti dá Hospodin, tvoj Bôh.

¹⁰Ama Şeria Irmağından geçip Tanrınız RABbin mülk olarak size vereceği ülkeye yerleşeceksiniz. RAB sizi çevrenizdeki bütün düşmanlarınızdan kurtarıp rahata kavuşturacak. Güvenlik içinde yaşayacaksınız.

¹⁰Ale keď prejdete cez Jordán a budete bývať v zemi, ktorú vám Hospodin, váš Bôh, dá do dedičstva, a keď vám dá odpočinutie od všetkých vašich nepriateľov zo všetkých strán, takže budete bývať bezpečne,

¹¹Tanrınız RAB adını yerleştirmek için bir yer seçecek. Size buyurduğum her şeyi oraya götüreceksiniz: Yakmalık sunularınızı, kurbanlarınızı, ondalıklarınızı, bağışlarınızı, RABbe adadığınız bütün özel adaklarınızı.

¹¹vtedy na to miesto, ktoré si vyvolí Hospodin, váš Bôh, nato, aby tam prebývalo jeho meno, budete donášať všetko to, čo vám ja prikazujem, svoje zápalné obeti a svoje bitné obeti, svoje desatiny a obeť pozdvihnutia svojej ruky jako i všetko najlepšie svojich sľubov, ktoré sľúbite Hospodinovi.

¹²Siz, oğullarınız, kızlarınız, erkek ve kadın köleleriniz, kentlerinizde yaşayan Levililer Tanrınız RABbin huzurunda sevineceksiniz. Çünkü Levililerin sizin gibi kendilerine ait payları ve mülkleri yoktur.

¹²A radovať sa budete pred Hospodinom, svojím Bohom, vy i vaši synovia i vaše dcéry i vaši sluhovia i vaše dievky i Levita, ktorý je vo vašich bránach, lebo nemá podielu ani dedičstva s vami.

¹³Yakmalık sunularınızı herhangi bir yerde sunmamaya dikkat edin.

¹³Vystríhaj sa, aby si neobetoval svojich zápalných obetí na ktoromkoľvek mieste, ktoré uvidíš,

¹⁴Yakmalık sunularınızı RABbin oymaklarınızın birinde seçeceği yerde sunacaksınız. Size buyurduğum her şeyi orada yapacaksınız.

¹⁴ale iba na mieste, ktoré si vyvolí Hospodin v jednom z tvojich pokolení, tam budeš obetovať svoje zápalné obeti a tam budeš činiť všetko, čo ti ja prikazujem.

¹⁵‹‹Tanrınız RABbin sizi kutsadığı ölçüde, yaşadığınız kentlerde dilediğiniz kadar hayvan kesip etini yiyebilirsiniz. Dinsel açıdan temiz ya da kirli kişi, bu eti ceylan ya da geyik eti yer gibi yiyebilir.

¹⁵Ináče, čo a koľko len sa bude žiadať tvojej duši, zabiješ si a budeš jesť mäso podľa požehnania Hospodina, svojho Boha, ktoré ti dá, vo všetkých tvojich bránach, čistý i nečistý ho bude jesť ako srnu a jako jeleňa.

¹⁶Ancak kan yemeyeceksiniz. Kanı su gibi toprağa akıtacaksınız.

¹⁶Len krvi nebudete jesť; na zem ju vyleješ ako vodu.

¹⁷Tahılınızın, yeni şarabınızın, zeytinyağınızın ondalığını, sığırlarınızın, davarlarınızın ilk doğanlarını, adadıklarınızın tümünü, gönülden verdiğiniz sunuları, bağışlarınızı yaşadığınız kentlerde yememelisiniz.

¹⁷Nebudeš môcť jesť vo svojich bránach desatiny svojho obilia ani užívať desatiny svojho vína a svojho oleja ani prvorodených kusov svojho dobytka a svojho drobného stáda ani niktorých svojich sľubov, ktoré sľúbiš, ani svojich dobrovoľných obetí a obetí pozdvihnutia svojej ruky.

¹⁸Siz, oğullarınız, kızlarınız, erkek ve kadın köleleriniz, kentlerinizde oturan Levililer bunları Tanrınız RABbin huzurunda, Onun seçeceği yerde yiyeceksiniz. Tanrınız RABbin huzurunda el attığınız her işte sevinç bulacaksınız.

¹⁸Ale iba pred Hospodinom, svojím Bohom, to budeš jesť na mieste, ktoré si vyvolí Hospodin, tvoj Bôh, ty i tvoj syn i tvoja dcéra, tvoj sluha i tvoja dievka i Levita, ktorý je v tvojich bránach, a budeš sa radovať pred Hospodinom, svojím Bohom, všetkému, k čomu si priložil svoju ruku.

¹⁹Ülkede yaşadığınız sürece Levilileri yüzüstü bırakmamaya dikkat edin.

¹⁹Vystríhaj sa, aby si nikdy neopustil Levitu, po všetky svoje dni, ktoré budeš žiť na svojej zemi.

²⁰‹‹Tanrınız RAB size verdiği söz uyarınca sınırınızı genişlettiğinde, et yemeye istek duyup, ‹Et yiyeceğiz› derseniz, dilediğiniz kadar et yiyebilirsiniz.

²⁰Keď rozšíri Hospodin, tvoj Bôh, tvoje hranice, tak ako ti hovoril, a povieš: Budem jesť mäso; lebo tvoja duša si žiada jesť mäso; čo a koľko len sa bude žiadať tvojej duši, budeš jesť mäsa.

²¹Tanrınız RABbin adını yerleştirmek için seçeceği yer sizden uzaksa, buyruğum uyarınca RABbin size verdiği sığırlardan, davarlardan kesebilirsiniz. Kentlerinizde dilediğiniz kadar et yiyebilirsiniz.

²¹Keď bude ďaleko od teba miesto, ktoré vyvolí Hospodin, tvoj Bôh, aby tam položil svoje meno, teda si zabiješ zo svojich hoviad alebo zo svojho drobného stáda, ktoré ti dá Hospodin, tak ako som ti prikázal, a teda budeš jesť vo svojich bránach, čo a koľko len sa bude žiadať tvojej duši.

²²Dinsel açıdan temiz ya da kirli kişi bu eti ceylan ya da geyik eti yer gibi yiyebilir.

²²Ale to budeš jesť iba tak, ako sa jie srna alebo jeleň; nečistý i čistý to bude spolu jesť.

²³Ama kan yememeye dikkat edin. Çünkü ete can veren kandır. Etle birlikte canı yememelisiniz.

²³Len buď silný, aby si nejedol krvi, lebo krv je dušou, a preto nebudeš jesť duše s mäsom.

²⁴Kan yememelisiniz; kanı su gibi toprağa akıtacaksınız.

²⁴Nebudeš jej jesť; na zem ju vyleješ ako vodu.

²⁵Kan yemeyeceksiniz. Öyle ki, size ve sizden sonra gelen çocuklarınıza iyilik gelsin. Böylece RABbin gözünde doğru olanı yapmış olursunuz.

²⁵Nebudeš jej jesť, aby ti bolo dobre i tvojim synom po tebe, keď budeš robiť to, čo je pravé v očiach Hospodinových.

²⁶‹‹Kutsal sunularınızı, dilek adaklarınızı alıp RABbin seçeceği yere gideceksiniz.

²⁶Len svoje posviatne veci, ktoré budeš mať, a svoje sľuby vezmeš a pojdeš na miesto, ktoré si vyvolí Hospodin.

²⁷Yakmalık sunularınızı, eti ve kanı Tanrınız RABbin sunağında sunacaksınız. Kurbanınızın kanı Tanrınız RABbin sunağına akacak. Ama eti yiyebilirsiniz.

²⁷A tam budeš obetovať svoje zápalné obeti, mäso i krv, na oltári Hospodina, svojho Boha, a krv tvojich bitných obetí sa vyleje na oltár Hospodina, tvojho Boha, a mäso budeš jesť.

²⁸Size bildirdiğim bütün bu buyruklara iyice uyun ki, size ve sizden sonra gelen çocuklarınıza sürekli iyilik gelsin. Böylece Tanrınız RABbin gözünde iyi ve doğru olanı yapmış olacaksınız.››

²⁸Ostríhaj a poslúchaj všetky tieto slová, ktoré ti ja prikazujem, aby bolo dobre i tebe i tvojim synom po tebe až na veky, keď budeš robiť to, čo je dobré a pravé v očiach Hospodina, tvojho Boha.

²⁹‹‹Tanrınız RAB topraklarını alacağınız ulusları önünüzden yok edecek. Topraklarını miras alıp orada yaşadığınızda

²⁹Keď vyplieni Hospodin, tvoj Bôh, od tvojej tvári národy, ku ktorým ideš, aby si ich zaujal do dedičstva, a keď ich zaujmeš do dedičstva a budeš bývať v ich zemi,

³⁰ve onları yok ettiğinizde, onların tuzaklarına düşmekten sakının. İlahlarına yönelip, ‹Bu uluslar ilahlarına nasıl tapıyorlardı? Biz de aynısını yapalım› demeyin.

³⁰vystríhaj sa, aby si neuviazol do osídla a tak neodišiel za nimi, keď budú vyhladení od tvojej tvári, a aby si sa nepýtal po ich bohoch povediac: Ako slúžily tieto národy svojim bohom? A budem tak robiť i ja.

³¹Tanrınız RABbe bu biçimde tapınmayacaksınız. Onlar ilahlarına RABbin tiksindiği iğrenç şeyler sunuyorlar. Oğullarını, kızlarını bile yakarak ilahlarına kurban ediyorlar.

³¹Neučiníš tak Hospodinovi, svojmu Bohu, lebo všetko, čo je ohavnosťou Hospodinovi, čoho on nenávidí, robili svojim bohom, lebo ešte len aj svojich synov aj svoje dcéry pálili ohňom svojim bohom.

³²‹‹Size bildirdiğim bütün buyruklara iyice uyun. Bunlara hiçbir şey eklemeyin, hiçbir şey çıkarmayın.

³²Každé slovo, ktoré vám ja prikazujem, to budete ostríhať, aby ste ho činili; nepridáš k nemu ničoho ani neodnímeš od neho.