¹‹‹Her yedi yılın sonunda size borçlu olanları bağışlayacaksınız.

¹Na konci každých sedem rokov spravíš úpust.

²Borçları bağışlama işini şöyle yapacaksınız: Her alacaklı, komşusunun borcunu bağışlayacak. Borcun ödenmesi için komşusunu ya da kardeşini zorlamayacak. Çünkü RABbin borçları bağışlama yılı duyurulmuştur.

²A toto je vec takého úpustu: Každý veriteľ utiahne svoju ruku upustiac od toho, čo požičal svojmu blížnemu. Nebude hnať svojho blížneho alebo svojho brata zaplatiť, lebo vyhlásili úpust Hospodinov.

³Yabancıdan borcunu alabilirsin. Ama İsrailli kardeşinin borcunu bağışlayacaksın.

³Cudzozemca poženieš; ale od toho, čo by si mal u svojho brata, upustí tvoja ruka,

⁴‹‹Aranızda yoksul kimse olmayacak. Tanrınız RABbin mülk edinmek için size vereceği ülkede Tanrınız RABbin sözünü can kulağıyla dinler, bugün size bildirdiğim bütün bu buyruklara özenle uyarsanız, O sizi kesinlikle kutsayacaktır.

⁴pretože nebude u teba núdzneho, lebo veď istotne ťa požehná Hospodin v zemi, ktorú ti dá Hospodin, tvoj Bôh, do dedičstva, aby si ju zaujal dedične,

⁶Tanrınız RAB verdiği söz uyarınca sizi kutsayacak. Siz birçok ulusa ödünç vereceksiniz, ama siz ödünç almayacaksınız. Siz birçok ulusu yöneteceksiniz, ama onlar sizi yönetmeyecek.

⁵ak len budeš bedlive počúvať na hlas Hospodina, svojho Boha, pozorujúc, aby si činil každé toto prikázanie, ktoré ti ja prikazujem dnes.

⁷‹‹Tanrınız RABbin size vereceği ülkenin herhangi bir kentinde yaşayan kardeşlerinizden biri yoksulsa, yüreğinizi katılaştırmayın, yoksul kardeşinize elisıkı davranmayın.

⁶Lebo Hospodin, tvoj Bôh, ťa požehná, tak ako ti hovoril, a budeš požičiavať mnohým národom, ale ty nebudeš požičiavať od nikoho a budeš panovať nad mnohými národami, a nad tebou nebudú panovať.

⁸Tersine, eliniz açık olsun; gereksinimlerini karşılayacak kadar ona ödünç verin.

⁷Keď bude u teba núdzny, niekto zpomedzi tvojich bratov, v niektorej z tvojich brán v tvojej zemi, ktorú ti dá Hospodin, tvoj Bôh, nezatvrdíš svojho srdca a nezavrieš svojej ruky pred svojím núdznym bratom.

⁹‹Yedinci yıl, borçları bağışlama yılı yakındır› diyerek yüreğinizde kötü düşünce barındırmaktan sakının. Öyle ki, yoksul kardeşinize karşı elisıkı davranıp ona yardım etmekten kaçınmayasınız. Yoksul kardeşiniz sizden RABbe yakınabilir, siz de günah işlemiş olursunuz.

⁸Ale istotne mu otvoríš svoju ruku a požičať požičiaš mu toľko, koľko potrebuje toho, čoho má nedostatok.

¹⁰Ona bol bol verin, verirken yüreğinizde isteksizlik olmasın. Bundan ötürü Tanrınız RAB bütün işlerinizde ve el attığınız her şeyde sizi kutsayacaktır.

⁹Vystríhaj sa, aby nebolo v tvojom srdci bezbožnej veci, že by si povedal: Blíži sa siedmy rok, totiž rok úpustu - a tvoje oko by bolo nešľachetné naproti tvojmu núdznemu bratovi, a nedal by si mu, pre čo by volal proti tebe na Hospodina, a bol by na tebe hriech!

¹¹Ülkede her zaman yoksullar olacak. Bunun için, ülkenizde yaşayan kardeşlerinize, yoksullara, gereksinimi olanlara eliaçık davranmanızı buyuruyorum.››

¹⁰Istotne mu dáš, a nebude tvoje srdce smutné, keď mu budeš dávať, lebo veď práve preto ťa požehná Hospodin, tvoj Bôh, v každej tvojej práci i vo všetkom, na čo siahne tvoja ruka.

¹²‹‹Eğer İbrani kardeşlerinizden bir erkek ya da kadın size satılırsa, altı yıl size kölelik edecek, yedinci yıl onu özgür bırakacaksınız.

¹¹Lebo toho nebude nikdy, aby nebolo núdzneho v zemi, preto ti ja prikazujem a hovorím: Doista otvoríš svoju ruku svojmu bratovi, svojmu chudobnému strápenému a svojmu núdznemu vo svojej zemi.

¹³Onu özgür bırakırken, eli boş göndermeyin.

¹²Keby ti bol predaný tvoj brat, Hebrej alebo Hebrejka, a slúžil by ti šesť rokov, siedmeho roku ho prepustíš slobodného od seba.

¹⁴Ona davarlarınızdan, tahılınızdan, şarabınızdan bol bol verin. Tanrınız RABbin sizi kutsadığı oranda ona vereceksiniz.

¹³A keď ho prepustíš slobodného od seba, neprepustíš ho prázdneho.

¹⁵Mısırda köle olduğunuzu, Tanrınız RABbin sizi kurtardığını anımsayın. Bu buyruğu bugün size bunun için veriyorum.

¹⁴Štedre ho obdaruješ dajúc mu zo svojho drobného stáda a zo svojho humna a zo svojho preša; z toho, čím ťa požehnal Hospodin, tvoj Bôh, mu dáš.

¹⁶‹‹Eğer köleniz sizi ve ailenizi seviyorsa, sizden hoşnutsa, ‹Yanınızdan ayrılmak istemiyorum› derse,

¹⁵A budeš pamätať, že si bol sluhom v Egyptskej zemi, a že ťa vykúpil Hospodin, tvoj Bôh. Preto ti ja prikazujem dnes túto vec.

¹⁷bir biz alıp kölenin kulak memesinden sokarak kapıya geçirin; o zaman yaşam boyu köleniz olarak kalacaktır. Kadın kölelerinize de aynı şeyi yapın.

¹⁶A stane sa, keď ti povie: Neodídem od teba, preto, že ťa miluje i tvoj dom, pretože mu bolo dobre u teba,

¹⁸Kölenizi özgür bırakınca üzülmemelisiniz. Size hizmet ettiği bu altı yıl boyunca ücretli bir işçiden iki kat fazla iş görmüştür. Tanrınız RAB yaptığınız her işte sizi kutsayacaktır.››

¹⁷vtedy vezmeš šidlo a dáš do jeho ucha a do dverí, a bude ti sluhom na veky, a to isté učiníš i svojej dievke.

¹⁹‹‹Sığır ve davarlarınızın içinde ilk doğan her erkek hayvanı Tanrınız RABbe ayıracaksınız. Sığırınızın ilk doğan öküzüyle iş yapmayacak, sürünüzün ilk doğan koyununu kırkmayacaksınız.

¹⁸Nebude to ťažkým v tvojich očiach, keď ho prepustíš slobodného od seba, lebo veď to robilo dvojnásobné obyčajnej mzdy nájomníka, čo ti slúžil šesť rokov, a Hospodin, tvoj Bôh, ťa požehná vo všetkom, čo budeš robiť.

²⁰Siz ve aileniz her yıl Tanrınız RABbin önünde, Onun seçeceği yerde onları yiyeceksiniz.

¹⁹Všetko prvorodené, čo sa narodí z tvojich hoviad a z tvojho drobného stáda, čo bude samec, zasvätíš Hospodinovi, svojmu Bohu. Nebudeš robiť na prvorodenom svojho vola ani nebudeš strihať prvorodeného svojho drobného stáda.

²¹Bir hayvanın özürü varsa, topal ya da körse, herhangi bir ciddi sakatlığı varsa, onu Tanrınız RABbe kurban etmeyin.

²⁰Pred Hospodinom, svojím Bohom, ho budeš jesť rok po roku na mieste, ktoré vyvolí Hospodin, ty i tvoj dom.

²²Bu durumdaki hayvanları kentlerinizde yiyebilirsiniz. Dinsel açıdan temiz ya da kirli kişi bunların etini ceylan ya da geyik eti yer gibi yiyebilir.

²¹Ale keby bola na ňom nejaká vada, keby bolo kuľhavé alebo slepé, s akoukoľvek zlou vadou, nebudeš ho obetovať Hospodinovi, svojmu Bohu.

²³Ancak kan yemeyeceksiniz. Kanı su gibi toprağa akıtacaksınız.››

²²Vo svojich bránach ho budeš jesť, nečistý i čistý spolu, jako srnu a jako jeleňa,

²³Iba jeho krvi nebudeš jesť; na zem ju vyleješ ako vodu.