¹‹‹Tanrınız RABbin mülk edinmek için size vereceği ülkede, kırda yere düşmüş, kimin öldürdüğü bilinmeyen birini görürseniz,

¹Keby sa našiel zabitý v zemi, ktorú ti dá Hospodin, tvoj Bôh, aby si ju zaujal do dedičstva, ležiaci na poli, a nevedelo by sa, kto ho zabil,

²ileri gelenleriniz ve yargıçlarınız gidip ölünün çevredeki kentlere olan uzaklığını ölçsünler.

²vtedy vyjdú tvoji starší a tvoji sudcovia a odmerajú vzdialenosť k mestám, ktoré sú vôkol zabitého,

³Ölüye en yakın kentin ileri gelenleri işe koşulmamış, boyunduruk takmamış bir düve alacaklar.

³a keď sa zistí mesto, ktoré je najbližšie zabitému, vezmú starší toho mesta jalovicu, na ktorej sa ešte nerobilo, ktorá ešte neťahala v jarme.

⁴Düveyi toprağı sürülmemiş, ekilmemiş ve içinde sürekli akan bir dere olan bir vadiye getirecekler. Orada, derede düvenin boynunu kıracaklar.

⁴A starší toho mesta zavedú jalovicu dolu do doliny trvale tečúcej vody, do doliny, ktorá sa neobrába ani neposieva, a tam v doline zotnú jalovici šiju.

⁵Levili kâhinler de oraya gidecek. Çünkü Tanrınız RAB, onları kendisine hizmet etsinler, Onun adıyla kutsasınlar diye seçti. Kavga, saldırı davalarına da onlar bakacak.

⁵Potom pristúpia kňazi, synovia Léviho, lebo ich si vyvolil Hospodin, tvoj Bôh, aby mu svätoslúžili a aby dávali požehnanie v mene Hospodinovom, a na ich výroku bude stáť každý spor a každá rana.

⁶Ölüye en yakın kentin ileri gelenleri, derede boynu kırılan düvenin üzerinde ellerini yıkayacaklar.

⁶A všetci starší toho mesta, najbližší zabitému, umyjú svoje ruky nad jalovicou, sťatou v doline.

⁷Sonra şöyle bir açıklama yapacaklar: ‹Bu kanı ellerimiz dökmedi, kimin yaptığını gözlerimiz de görmedi.

⁷A osvedčia a povedia: Naše ruky nevylialy tejto krvi, ani naše oči nevidely vraha.

⁸Ya RAB, kurtardığın halkın İsraillileri bağışla. Halkını dökülen suçsuz kanından sorumlu tutma.› Böylece kan dökme günahından bağışlanacaklar.

⁸Pokry hriech svojho ľudu Izraela, ktorý si vykúpil, Hospodine, a nedaj nevinnej krvi doprostred svojho ľudu Izraela, a bude im prikrytá a tak odpustená tá krv.

⁹RABbin gözünde doğru olanı yapmakla, suçsuz kanı dökme günahından arınacaksınız.››

⁹A ty odpraceš nevinnú krv zo svojho stredu, keď budeš činiť to, čo je spravedlivé v očiach Hospodinových.

¹⁰‹‹Düşmanlarınızla savaşmaya çıktığınızda ve Tanrınız RAB onları elinize teslim ettiğinde, tutsaklar alır ve

¹⁰Keď vyjdeš do vojny proti svojim nepriateľom, a Hospodin, tvoj Bôh, ho dá do tvojej ruky, a zajmeš z nich do zajatia,

¹¹aralarında sevdiğiniz güzel bir kadın görürseniz, onu kendinize eş olarak alabilirsiniz.

¹¹a keď by si videl medzi zajatými ženu pekného vzozrenia a zamiloval by si si ju a vzal by si si ju za ženu,

¹²Onu evinize götürün. Başını tıraş etsin, tırnaklarını kessin.

¹²vtedy ju dovedieš do stredu svojho domu, kde oholí svoju hlavu a obreže svoje nehty.

¹³Üzerinden tutsaklık giysilerini çıkarsın. Evinizde otursun. Anne babası için bir ay yas tutsun. Sonra kadını alan kişi onunla yatabilir. Erkek ona koca, kadın da ona karı olacak.

¹³A složiac so seba rúcho, v ktorom bola zajatá, bude bývať v tvojom dome a bude oplakávať svojho otca a svoju matku za celý mesiac, a potom vojdeš k nej, a vezmeš si ju za manželku, a bude ti ženou.

¹⁴Kadından hoşnut kalmazsa, onu özgür bıraksın. Kadınla yattığı için onu parayla satmasın, ona köle gibi davranmasın.››

¹⁴Ale keby sa ti potom zneľúbila, prepustíš ju, aby išla, kam chce; ale predať jej nepredáš za peniaze ani s ňou nebudeš zaobchodiť krute, za to, že si ju ponížil.

¹⁵‹‹Eğer bir adamın iki karısı varsa, birini seviyor, öbüründen hoşlanmıyorsa; iki kadın da kendisine oğullar doğurmuşsa; ilk oğul hoşlanmadığı kadının oğluysa;

¹⁵Keby mal niektorý muž dve ženy, z ktorých by jednu miloval a druhú nenávidel a keby mu porodily synov, obe, milovaná i nenávidená, a keby bol prvorodený syn synom nenávidenej,

¹⁶adam malını miras olarak oğullarına bölüştürdüğü gün sevdiği kadının oğlunu kayırıp ona ilk oğulluk hakkını veremez.

¹⁶stane sa v deň, v ktorý bude do dedičstva dávať svojim synom to, čo má, že nebude môcť dať práva prvorodenstva synovi milovanej pred prvorodeným synom nenávidenej.

¹⁷Hoşlanmadığı kadının oğlunu ilk doğan oğul olarak tanıyacak ve ona bütün malından iki pay verecektir. Çünkü bu oğul babasının gücünün ilk ürünüdür. İlk oğulluk hakkı onun olacak.››

¹⁷Ale vyznačí prvorodeného, syna nenávidenej, tým, že mu dá po dve čiastky zo všetkého, čo sa najde u neho, pretože on je prvotinou jeho sily, jeho je právo prvorodenstva.

¹⁸‹‹Eğer bir adamın dikbaşlı, başkaldıran, annesinin ve babasının sözünü dinlemeyen, onların tedibine aldırmayan bir oğlu varsa,

¹⁸Keby mal niekto nezdarného syna spúrneho a nepoddajného, ktorý by nepočúval na hlas svojho otca a na hlas svojej matere, a hoci by ho káznili, predsa by ich len neposlúchal,

¹⁹annesiyle babası onu tutup kent kapısında görev yapan kent ileri gelenlerine götürecekler.

¹⁹vtedy ho pochytia jeho otec a jeho mať a vyvedú ho von ku starším jeho mesta a ku bráne jeho miesta

²⁰Onlara şöyle diyecekler: ‹Oğlumuz dikbaşlı, başkaldıran bir çocuktur. Sözümüzü dinlemiyor. Savurgan ve içkicidir.›

²⁰a povedia starším jeho mesta: Tento náš syn je spúrny a nepoddajný, nepočúva na náš hlas, je žráč a pijan.

²¹Bunun üzerine kentin bütün erkekleri onu taşlayarak öldürecekler. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız. Bütün İsrailliler bunu duyup korkacaklar.››

²¹Vtedy ho ukameňujú všetci mužovia jeho mesta, a zomrie. A odpraceš také zlo zo svojho stredu. A počujú to, celý Izrael, a budú sa báť.

²²‹‹Eğer bir adam bir günahtan ötürü ölüm cezasına çarptırılıp öldürülür ve ölüsü ağaca asılırsa,

²²A keby bol na niekom hriech, pre ktorý by bol hoden súdu smrti, a súc popravený zomrel by, a povesil by si ho na drevo,

²³ölüyü gece ağaçta asılı bırakmamalısınız. O gün kesinlikle gömmelisiniz. Asılan kişi Tanrı tarafından lanetlenmiştir. Tanrınız RAB'bin mülk olarak size vereceği ülkeyi kirletmeyeceksiniz.

²³nezostane jeho mŕtve telo cez noc na dreve, ale ho doista pochováš toho istého dňa, lebo povesený je zlorečenstvom od Boha. A preto nezanečistíš svojej zeme, ktorú ti dá Hospodin, tvoj Bôh, do dedičstva.