¹‹‹Avaz avaz bağırın, çekinmeyin,Sesinizi boru sesi gibi yükseltin;Halkıma isyanlarını,Yakup soyuna günahlarını bildirin.

¹Volaj celým hrdlom, nezadŕžaj; povýš svoj hlas ako trúba a oznám môjmu ľudu ich prestúpenie a domu Jakobovmu ich hriechy!

²Bana her gün danışıyor,Yollarımı öğrenmekten zevk duyuyorlarmış!Doğru davranan,Tanrısının buyruğundan ayrılmayan bir ulusmuş gibi...Benden adil yargılar diliyor,Bana yaklaşmaktan zevk alıyorlarmış. yakın olmamı istiyorlarmış››.

²Síce ma hľadajú deň ako deň a žiadostiví sú poznať moje cesty, jako národ, ktorý činí spravedlivosť a neopúšťa súdu svojeho Boha. Dopytujú sa ma na súdy spravedlivosti, chcú byť v blízkosti Boha.

³Diyorlar ki, ‹Oruç tuttuğumuzu neden görmüyor,İsteklerimizi denetlediğimizi neden farketmiyorsun?› ‹‹Bakın, oruç tuttuğunuz gün keyfinize bakıyor,İşçilerinizi eziyorsunuz.

³A hovoria: Prečo sa postíme, keď nevidíš, trápime svoju dušu, keď nechceš vedieť? Hľa, v deň svojho pôstu prevádzate svoju vôľu a honíte všetkých svojich robotníkov.

⁴Orucunuz kavgayla, çekişmeyle,Şiddetli yumruklaşmayla bitiyor.Bugünkü gibi oruç tutmaklaSesinizi yükseklere duyuramazsınız.

⁴Hľa, postíte sa nato, aby ste sa preli a vadili a bili päsťou bezbožnosti. Nepostíte sa vy tohoto dňa tak, aby bolo počuť na výsosti váš hlas.

⁵İstediğim oruç bu mu sanıyorsunuz?İnsanın isteklerini denetlemesi gereken gün böyle mi olmalı?Kamış gibi baş eğip çul ve kül üzerine mi oturmalı?Siz buna mı oruç, RABbi hoşnut eden gün diyorsunuz?

⁵Či toto má byť pôst, aký som vyvolil? Deň, aby človek trápil svoju dušu? Či to, aby svesil svoju hlavu jako trstina a postlal si smútočné vrece a popol, či to nazovieš pôstom a dňom, príjemným Hospodinovi?

⁶Benim istediğim oruç,Haksız yere zincire, boyunduruğa vurulanları salıvermek,Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak,Her türlü boyunduruğu kırmak değil mi?

⁶A či nie je toto pôst, aký som vyvolil: rozopäť putá bezbožnosti, rozviazať uzly jarma, prepustiť zlomených slobodných a aby ste roztrhli každé jarmo?

⁷Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi?Barınaksız yoksulları evinize alır,Çıplak gördüğünüzü giydirir,Yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz,

⁷Či azda nie to, aby si lámal lačnému svoj chlieb a chudobných vyhnaných uviedol do domu? Keby si videl nahého, aby si ho zaodial a neskrýval sa pred svojím telom?

⁸Işığınız tan gibi ağaracak,Çabucak şifa bulacaksınız.Doğruluğunuz önünüzden gidecek,RABbin yüceliği artçınız olacak.

⁸Vtedy vypukne tvoje svetlo jako ranná zora, a tvoje zdravie rýchle vypučí, a tvoja spravedlivosť pojde pred tebou, a sláva Hospodinova ťa uzavrie ako zadná stráž.

⁹O zaman yardım çağrılarınızı RAB yanıtlayacak,Feryat ettiğinizde, ‹İşte buradayım› diyecek. ‹‹Eğer boyunduruğa, başkalarını suçlamaya,Kötücül konuşmalara son verirseniz,

⁹Vtedy budeš volať, a Hospodin sa ohlási; budeš pokorne volať o pomoc, a riekne: Hľa, tu som! Ak odstrániš zo svojho stredu jarmo, prestaneš posmešne vystierať prst a hovoriť neprávosť,

¹⁰Açlar uğruna kendinizi feda eder,Yoksulların gereksinimini karşılarsanız,Işığınız karanlıkta parlayacak,Karanlığınız öğlen gibi ışıyacak.

¹⁰ak ta dáš lačnému svoju dušu, a utrápenú dušu nasýtiš, vtedy vzíde tvoje svetlo vo tme, a tvoja mrákava bude jako poludnie.

¹¹RAB her zaman size yol gösterecek,Kurak topraklarda sizi doyurup güçlendirecek.İyi sulanmış bahçe gibi,Tükenmez su kaynağı gibi olacaksınız.

¹¹A Hospodin ťa vždy povedie a nasýti tvoju dušu i v najväčšie sucho a obodrí tvoje kosti. A budeš ako zavlažovaná zahrada a jako prameň vôd, ktorého vody nesklamú.

¹²Halkınız eski yıkıntıları onaracak,Geçmiş kuşakların temelleri üzerineYeni yapılar dikeceksiniz.‹Duvardaki gedikleri onaran,Sokakları oturulacak hale getiren› denecek sizlere.

¹²A pošlí z teba vystavia miesta, pusté od veku, vyzdvihneš základy pokolenia a pokolenia, a budú ťa volať opraviteľom trhlín, napraviteľom ciest, aby sa mohlo bývať.

¹³‹‹Kutsal günümde dilediğinizi yapmaz, Şabat Gününü çiğnemezseniz,Şabat Gününe ‹Zevkli›,RABbin kutsal gününe ‹Onurlu› derseniz,Kendi yolunuzdan gitmez,Keyfinize bakmayıp boş konulara dalmaz,O günü yüceltirseniz,

¹³Ak odvrátiš svoju nohu od soboty, aby si nečinil toho, čo sa tebe ľúbi, v deň mojej svätosti; ale nazovieš sobotu rozkošou, svätú Hospodinovu ctenou, a keď ju budeš ctiť tak, že nebudeš konať svoje cesty a prevádzať to, čo sa tebe ľúbi, ani hovoriť daromné slovo,

¹⁴RAB'den zevk alırsınız.O zaman sizi yeryüzünün yüksek yerlerine çıkarır,Atanız Yakup'un mirasıyla doyururum.››Bunu söyleyen RAB'dir.

¹⁴vtedy budeš mať rozkoš v Hospodinovi, a dám ťa voziť po vysokých miestach zeme a budem ťa kŕmiť dedičstvom Jakoba, tvojho otca, lebo ústa Hospodinove hovorily.