¹‹‹Eğer bir adam evlendiği kadında yakışıksız bir şey bulur, bundan ötürü ondan hoşlanmaz, boşanma belgesi yazıp ona verir ve onu evinden kovarsa,

¹Ako vzame kdo ženo in se ž njo poroči in potem ona ne najde milosti v njegovih očeh, zato ker je odkril kaj mrzkega pri njej, naj ji napiše ločilni list ter ji ga da v roke in jo pošlje stran iz svoje hiše.

²kadın adamın evinden ayrıldıktan sonra başka biriyle evlenirse,

²Ona pa odide iz njegove hiše in lahko gre in postane drugemu možu žena.

³ikinci kocası da ondan hoşlanmaz, boşanma belgesi yazıp verir, onu evinden kovarsa ya da ikinci adam ölürse,

³A če jo drugi mož mrzi in ji napiše ločilni list ter ji ga da v roko in jo odslovi iz svoje hiše; ali pa če drugi mož umre, ki si jo je vzel za ženo:

⁴kadını boşayan ilk kocası onunla yeniden evlenemez. Çünkü kadın kirlenmiştir. Bu RABbin gözünde iğrençtir. Tanrınız RABbin mülk olarak size vereceği ülkeyi günaha sürüklemeyin.

⁴prvi njen mož, ki jo je odslovil, si je ne sme zopet vzeti za ženo, potem ko je onečiščena, zakaj gnusoba je to pred GOSPODOM. Ti pa ne spravljaj v greh dežele, ki ti jo da GOSPOD, tvoj Bog, v dediščino.

⁵‹‹Yeni evli bir adam savaşa gitmeyecek, ona herhangi bir görev verilmeyecek. Bir yıl özgürce evinde kalıp karısını mutlu edecek.

⁵Kdor se je pred kratkim oženil, naj ne hodi na vojsko, tudi naj se mu ne naloži opravilo: svoboden bodi doma eno leto in naj veseli ženo svojo, ki jo je vzel.

⁶‹‹Rehin olarak ne değirmeni, ne de üst taşını alın. Bunu yapmakla adamın yaşamını rehin almış olursunuz.

⁶Ne jemlji v zastavo ne ročnega mlina, ne zgornjega mlinskega kamena, zakaj s tem bi vzel v zastavo življenje. –

⁷‹‹İsrailli kardeşlerinden birini kaçırıp ona kötü davranan ya da onu satan adam yakalanırsa ölmeli. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.

⁷Ako se zve za moža, ki ukrade enega izmed svojih bratov, Izraelovih sinov, in ž njim ravna kot s sužnikom ali ga proda, tedaj naj umrje tisti tat. Tako odpravi hudo izmed sebe. –

⁸‹‹Deri hastalığı konusunda, Levili kâhinlerin size bütün öğrettiklerini yapmaya çok dikkat edin. Onlara verdiğim buyruklara özenle uyun.

⁸Varuj se pri nadlogi gob, da marljivo paziš in delaš po vsem, kar vas uče duhovniki leviti, kakor sem jim zapovedal; pazite, da tako delate.

⁹Siz Mısırdan çıktıktan sonra Tanrınız RABbin yolda Miryama neler yaptığını anımsayın.

⁹Spominjaj se, kar je storil GOSPOD, tvoj Bog, Mirjami, na poti, ko ste šli iz Egiptovske zemlje. –

¹⁰‹‹Komşuna herhangi bir şey ödünç verdiğinde, vereceği rehini almak için onun evine girmeyeceksin.

¹⁰Ko daš svojemu bližnjemu kaj na up, ne stopi v njegovo hišo, da vzameš od njega zastavo;

¹¹Dışarıda bekleyeceksin. Ödünç verdiğin kişi rehini kendisi sana getirsin.

¹¹zunaj postoj, in mož, ki mu upaš, naj ti prinese ven zastavo svojo.

¹²Eğer yoksul biriyse, onun rehini elinde olduğu sürece yatağa girmeyeceksin.

¹²In ako je ubožec, ne pojdi spat z njegovo zastavo,

¹³Ondan aldığın giysiyi gün batımında ona kesinlikle geri vereceksin ki, onunla yatabilsin. O da seni kutsayacak. Bu yaptığın, Tanrın RABbin önünde sana doğruluk sayılacak.

¹³marveč povrni mu zastavo, ko solnce za goro gre, da bi spal v svojem oblačilu in te blagoslovil; in to ti bode pravičnost pred GOSPODOM, tvojim Bogom. –

¹⁴‹‹Ücretle çalışan, gereksinimi olan, yoksul bir soydaşınızı ya da kentlerinizin birinde yaşayan bir yabancıyı sömürmeyeceksiniz.

¹⁴Ne tlači ubogega in potrebnega najemnika, bodi izmed tvojih bratov ali izmed tujcev, ki bivajo v deželi tvoji po tvojih mestih.

¹⁵Ücretini her gün, güneş batmadan ödeyeceksiniz. Yoksul olduğu için güvencesi odur. Yoksa sana karşı RABbe haykırır ve sen de günah işlemiş sayılırsın.

¹⁵Tisti dan, ko dela, mu daj plačilo, še preden zajde solnce, zakaj potreben je in duša mu hrepeni po njem; da ne bi zoper tebe vpil h GOSPODU, in bilo bi ti v greh.

¹⁶‹‹Ne babalar çocuklarının günahından ötürü öldürülecek, ne de çocuklar babalarının. Herkes kendi günahı için öldürülecek.

¹⁶Očetje naj se ne obsodijo v smrt za otroke, tudi ne otroci za očete: sleherni naj umrje le za svoj greh.

¹⁷‹‹Yabancıya ya da öksüze haksızlık etmeyeceksiniz. Dul kadının giysisini rehin almayacaksınız.

¹⁷Ne ovrzi pravice tujcu in siroti, tudi ne jemlji vdovi oblačila v zastavo.

¹⁸Mısırda köle olduğunuzu, Tanrınız RABbin sizi oradan kurtardığını anımsayın. Bunun için böyle davranmanızı buyuruyorum.

¹⁸In spominjaj se, da si bil suženj v Egiptu, in GOSPOD, tvoj Bog, te je odkupil odondod: zato ti zapovedujem, da tako ravnaj.

¹⁹‹‹Tarlanızdaki ekini biçtiğinizde, gözden kaçan bir demet olursa, almak için geri dönmeyin. Onu yabancıya, öksüze, dul kadına bırakın. Öyle ki, Tanrınız RAB el attığınız her işte sizi kutsasın.

¹⁹Ko boš žel žito na njivi svoji, pa pozabiš kak snop na njej, ne vrni se, da ga vzameš: ostane naj tujcu, siroti in vdovi, da bi te blagoslovil GOSPOD, tvoj Bog, pri vsem delu tvojih rok.

²⁰Zeytin ağaçlarınızı dövüp ürününü topladığınızda, dallarda kalanı toplamak için geri dönmeyeceksiniz. Kalanları yabancıya, öksüze, dul kadına bırakacaksınız.

²⁰Ko boš tresel sad z oljk svojih, ne obiraj še veje za vejo: tujcu, siroti in vdovi ostani to.

²¹Bağbozumunda artakalan üzümleri toplamak için geri dönmeyeceksiniz. Yabancıya, öksüze, dul kadına bırakacaksınız.

²¹Ko si trgal v vinogradu svojem, ne pobiraj jagod za seboj: tujcu, siroti in vdovi ostani to.In spominjaj se, da si bil suženj v Egiptovski deželi; zato ti zapovedujem, da tako ravnaj.

²²Mısır'da köle olduğunuzu anımsayın. Bunun için böyle davranmanızı buyuruyorum.

²²In spominjaj se, da si bil suženj v Egiptovski deželi; zato ti zapovedujem, da tako ravnaj.