1Samuel Saula şöyle dedi: ‹‹RAB seni kendi halkı İsrailin Kralı olarak meshetmek için beni gönderdi. Şimdi RABbin sözlerine kulak ver.
1 Samuwila ne Sawulu se: «Rabbi n'ay donton zama ya ni tuusu nda ji, ni ma ciya bonkooni a jama Israyla boŋ. Sohõ binde kala ni ma hangan ka maa Rabbi sanney se.
2Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‹İsraillilere yaptıkları kötülükten ötürü Amaleklileri cezalandıracağım. Çünkü Mısırdan çıkan İsraillilere karşı koydular.
2 Rabbi Kundeykoyo ne nga na laakal ye haŋ kaŋ Amalek te Israyla se gaa, kaŋ a kay a se da gaaba fonda boŋ, waato kaŋ a fun Misira ra.
3Şimdi git, Amaleklilere saldır. Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eşek hepsini öldür.› ›› bir daha alınmamak üzere RABbe adamak anlamını içerir. İbranicede aynı ifade 8. ve 21. ayetlerde de geçer.
3 Sohõ binde, kala ni ma koy ka Amalek kar, ni ma hay kulu kaŋ go i se halaci. Ma si bakar i se, amma alboro nda wayboro, attaciriya nda naanandi, haw da feeji, yo da farka, ni m'i wi.»
4Bunun üzerine Saul askerlerini toplayıp Telaim Kentinde saydı. İki yüz bin yaya askerin yanısıra Yahudalılardan da on bin kişi vardı.
4 Kala Sawulu na jama ce k'i kabu Telim ra: ce-koyey boro zambar zangu hinka no, da Yahuda boro zambar way.
5Saul Amalek Kentine varıp vadide pusu kurdu.
5 Sawulu binde kaa Amalek kwaara do, a gum noodin gooro ra.
6Sonra Kenlilere şu uyarıyı gönderdi: ‹‹Haydi gidin, Amaleklileri bırakın; öyle ki, sizi de onlarla birlikte yok etmeyeyim. Çünkü siz Mısırdan çıkan İsrail halkına iyilik ettiniz.›› Bunun üzerine Kenliler Amaleklilerden ayrıldılar.
6 Sawulu ne Keniya borey se: «Wa tun ka dira. Araŋ ma zulli ka fay da Amalek borey, ay ma si araŋ halaci i banda, zama araŋ na gomni kulu cabe Israyla izey se waato kaŋ i fun Misira.» Keniya borey binde tun ka fun Amalek borey ra.
7Saul Haviladan Mısırın doğusundaki Şura dek Amaleklileri yenilgiye uğrattı.
7 Sawulu mo na Amalekancey kar, za Habila gaa kal a ma koy Sur kaŋ go Misira fonda gaa.
8Amalek Kralı Agakı sağ olarak yakaladı. Halkının tümünü de kılıçtan geçirdi.
8 A na Amalek bonkoono Agag di da fundi, amma a na boro cindey kulu wi da takuba, parkatak!
9Ne var ki, Saul ile adamları Agakı ve en iyi koyunları, sığırları, besili danaları, kuzuları -iyi olan ne varsa hepsini- esirgediler. Bunları tümüyle yok etmek istemediler. Ancak değersiz ve zayıf ne varsa hepsini yok ettiler.
9 Amma Sawulu da jama na Agag fay waani, nga nda haŋ kaŋ yaŋ ga boori feejey da hawey ra, da wo kaŋ yaŋ i kuru, da feej'izey, da hari hanno kulu. I mana yadda k'i halaci parkatak bo. Amma hari ziibo kulu, da fanta harey, i n'i halaci parkatak!
10RAB Samuele şöyle seslendi:
10 A binde, Rabbi sanno kaa Samuwila do ka ne:
11‹‹Saulu kral yaptığıma pişmanım. Beni izlemekten vazgeçti. Buyruklarımı yerine getirmedi.›› Samuel öfkelendi ve bütün geceyi RABbe yakarmakla geçirdi.
11 «A dooru ay gaa kaŋ ay na Sawulu daŋ a ma ciya bonkooni, zama a bare ka fay da ay ganayaŋo, a mana ay lordo toonandi.» Samuwila mo futu, a hanna ka jinde tunandi Rabbi gaa.
12Ertesi sabah Samuel Saulla görüşmek için erkenden kalktı. Saulun Karmel Kentine gittiğini, orada kendisine bir anıt diktikten sonra aşağı inip Gilgala döndüğünü öğrendi.
12 Samuwila tun susuba za da hinay zama nga ma kubay da Sawulu. I ci mo Samuwila se ka ne: «Sawulu kaa Karmel. A go, a na cinari sinji nga boŋ se, a ye ka tun koyne ka bisa, ka zulli ka koy Jilgal.»
13Saul kendisine gelen Samuele, ‹‹RAB seni kutsasın! Ben RABbin buyruğunu yerine getirdim›› dedi.
13 Kala Samuwila kaa Sawulu do. Sawulu mo ne a se: «Albarka go ni gaa, Rabbi do wane! Ay na Rabbi lordo toonandi!»
14Samuel, ‹‹Öyleyse nedir kulağıma gelen bu koyun melemesi? Nedir bu duyduğum sığır böğürmesi?›› diye sordu.
14 Samuwila ne: «Feeji hẽeni kaŋ ay goono ga maa ay hanga ra binde, da haw kosongu mo kaŋ ay goono ga maa, ifo ga ti i sabaabu?»
15Saul şöyle yanıtladı: ‹‹Halk bunları Amaleklilerden getirdi. Tanrın RABbe kurban sunmak üzere davarların, sığırların en iyilerini esirgediler. Ama geri kalanları tümüyle yok ettik.››
15 Sawulu ne: «Amalekancey do no i fun d'ey, zama jama na ihanno yaŋ naŋ feejey da hawey ra zama i ma sargay te Rabbi ni Irikoyo se. Amma iri na cindey kulu halaci parkatak.»
16Samuel, ‹‹Dur da bu gece RABbin bana neler söylediğini sana bildireyim›› dedi. Saul, ‹‹Söyle›› diye karşılık verdi.
16 Waato din gaa Samuwila ne Sawulu se: «Kay noodin, ay ma ci ni se haŋ kaŋ Rabbi ci ay se hunkuna cino wo.» Sawulu ne a se: «Ci.»
17Samuel konuşmasını şöyle sürdürdü: ‹‹Kendini önemsiz saydığın halde, sen İsrail oymaklarının önderi olmadın mı? RAB seni İsraile kral meshetti.
17 Samuwila ne: «Waato kaŋ ni goono ga di ni boŋ ni ya boro kayna no, manti i na ni ciya jine boro Israyla kundey se? Manti Rabbi na ni tuusu nda ji mo ni ma ciya bonkooni Israyla boŋ?
18RAB seni bir göreve gönderip, ‹Git, o günahlı Amaleklileri tümüyle yok et; hepsini ortadan kaldırıncaya dek onlarla savaş› dedi.
18 Rabbi na ni donton mo ka ne: Ni ma koy ka Amalek zunubikooney din halaci parkatak. M'i wongu kal i ma ban.
19Öyleyse neden RABbin sözüne kulak asmadın? Neden yağmalanan mallara saldırarak RABbin gözünde kötü olanı yaptın?››
19 Ifo se no ni mana Rabbi sanno hangan, amma ni koy ka kaŋ arzaka boŋ? Ni na hari laalo te Rabbi diyaŋ gaa.»
20Saul, ‹‹Ama ben RABbin sözüne kulak verdim!›› diye yanıtladı, ‹‹RABbin beni gönderdiği yere gittim. Amaleklileri tümüyle yok ettim, Amalek Kralı Agakı da buraya getirdim.
20 Sawulu ne Samuwila se: «Haciika, ay na Rabbi sanno gana. Ay koy nango kaŋ Rabbi n'ay donton, hal ay kande Amalek bonkoono Agag. Ay na Amalek borey halaci mo parkatak!
21Ne var ki askerler, Gilgalda Tanrın RABbe kurban sunmak üzere yağmalanmış bazı malları, yok edilmeye adanmış en iyi davarlarla sığırları aldılar.››
21 Amma jama kaa arzaka ra, haw da feeji beerey, haya kaŋ i ga halaci din ra, zama i ma sargayyaŋ te Rabbi ni Irikoyo se Jilgal ra.»
22Samuel şöyle karşılık verdi: ‹‹RAB kendi sözünün dinlenmesinden hoşlandığı kadarYakmalık sunulardan, kurbanlardan hoşlanır mı?İşte söz dinlemek kurbandan,Sözü önemsemek de koçların yağlarından daha iyidir.
22 Samuwila ne: «Mate no? Rabbi ga farhã gumo sargay kaŋ i ga ton yaŋ da nooyaŋey mo se, sanda mate kaŋ a ga farhã da Rabbi sanno ganayaŋ? Ma faham woone: ganayaŋ ga bisa sargay. Sanni maayaŋ mo bisa feeji maani.
23Çünkü başkaldırma, falcılık kadar günahtırVe dikbaşlılık, putperestlikfç kadar kötüdür.Sen RABbin buyruğunu reddettiğin için,RAB de senin kral olmanı reddetti.›› danışmak››.
23 Zama murteyaŋ ga hima ziimataray zunubi. Boŋ sanday mo ga hima birga nda tooru ganayaŋ. Za kaŋ ni wangu ka maa Rabbi sanno, nga mo wangu ni ma ciya bonkooni.»
24Bunun üzerine Saul, ‹‹Günah işledim! Evet, RABbin buyruğunu da, senin sözlerini de çiğnedim›› dedi, ‹‹Halktan korktuğum için onların sözünü dinledim.
24 Sawulu ne Samuwila se: «Ay na zunubi te, zama ay na Rabbi lordo da ni sanney daaru. Zama ay humburu jama, hala ay n'i sanney gana.
25Ama şimdi yalvarırım, günahımı bağışla ve benimle birlikte dön ki, RABbe tapınayım.››
25 Sohõ binde, ay ga ni ŋwaaray, m'ay yaafa nd'ay zunubey, ma bare ka koy ay banda, zama ay ma sombu Rabbi se.»
26Samuel, ‹‹Seninle dönmem›› dedi, ‹‹Çünkü sen RABbin buyruğunu reddettin, RAB de İsrail Kralı olmanı reddetti!››
26 Samuwila ne Sawulu se: «Ay si ye ka koy ni banda. Za kaŋ ni wangu Rabbi sanno, Rabbi mo wangu nin, ni ma ciya Israyla se bonkooni koyne.»
27Samuel dönüp gitmeye davranınca, Saul onun cüppesinin eteğini tuttu. Cüppe yırtıldı.
27 Waato kaŋ Samuwila na banda bare, ga ba nga ma nga diraw te, Sawulu n'a alkuba di, alkuba mo tooru.
28Samuel, ‹‹Bugün RAB İsrail Krallığını elinden aldı ve senden daha iyi birine verdi›› dedi,
28 Samuwila mo ne a se: «Hunkuna Rabbi na Israyla koytara tooru ka kaa ni se, k'a no ni gorokasin se kaŋ bisa nin ihanno teeyaŋ.
29‹‹İsrailin yüce Tanrısı yalan söylemez, düşüncesini de değiştirmez. Çünkü O insan değil ki, düşüncesini değiştirsin.››
29 Israyla Darza si taari, a si tuubi mo, zama nga wo manti boro no, sanku fa a ma tuubi.»
30Saul, ‹‹Günah işledim!›› dedi, ‹‹Ama ne olur halkımın ileri gelenleri ve İsrailliler karşısında beni onurlandır. Tanrın RABbe tapınmam için benimle dön.››
30 Waato din gaa Sawulu ne: «Ay na zunubi te. Kulu nda yaadin, ni m'ay beerandi sohõ, ay ga ni ŋwaaray, ay borey arkusey jine, da Israyla jine mo. Ma bare ka koy ay banda zama ay ma sombu Rabbi ni Irikoyo se.»
31Böylece Samuel Saulla birlikte geri döndü ve Saul RABbe tapındı.
31 Samuwila binde bare ka Sawulu gana. Sawulu mo sombu Rabbi se.
32Samuel, ‹‹Amalek Kralı Agakı bana getirin›› diye buyurdu. Agak güvenle geldi. Çünkü, ‹‹Ölüm tehlikesi kesinlikle geçti›› diye düşünüyordu.
32 Samuwila binde ne: «Wa kande Amalek bonkoono Agag neewo ay do.» Agag binde kaa a do da farhã. Agag ne: «Daahir bu gurzuga bisa.»
33Ama Samuel, ‹‹Kılıcın kadınları nasıl çocuksuz bıraktıysaSenin annen de kadınlar arasındaÇocuksuz bırakılacak››
33 Samuwila ne: «Mate kaŋ ni takuba na wayborey mursandi hal i jaŋ ize, yaadin cine no ni nya mo ga mursu ka jaŋ ize wayborey ra.» Kala Samuwila na Agag pati-pati Rabbi jine Jilgal ra.
34Samuel Ramaya, Saul da Givadaki evine gitti.
34 Samuwila fun noodin ka koy Rama. Sawulu mo koy nga kwaara Jibeya, Sawulu wano.
35Samuel ölümüne dek Saul'u bir daha görmediyse de, onun için üzüldü. RAB de Saul'u İsrail Kralı yaptığına pişmandı. Givası'ndaki››.
35 Amma Samuwila mana ye ka koy nga ma Sawulu kunfa se koyne kal a bu, zama Samuwila gonda bine saray Sawulu sabbay se. A dooru Rabbi gaa mo da mate kaŋ a na Sawulu daŋ a ma ciya bonkooni Israyla boŋ.