1Ben yaşlı önderden, gerçekten sevdiğim sevgili Gayus'a selam!
1ሽማግሌው በእውነት እኔ ለምወደው ለተወደደው ለጋይዮስ።
2Sevgili kardeşim, senin canın refah içinde olduğu gibi, her bakımdan refah ve sağlık içinde olman için dua ediyorum.
2ወዳጅ ሆይ፥ ነፍስህ እንደሚከናወን፥ በነገር ሁሉ እንዲከናወንልህና ጤና እንዲኖርህ እጸልያለሁ።
3Bazı kardeşler gelip senin gerçeğe bağlı kaldığına, gerçeğin izinden yürüdüğüne tanıklık edince çok sevindim.
3ወንድሞች መጥተው አንተ በእውነት እንደምትሄድ ስለ እውነትህ ሲመሰክሩ እጅግ ደስ ብሎኛልና።
4Benim için, çocuklarımın gerçeğin izinden yürüdüklerini duymaktan daha büyük bir sevinç olamaz!
4ልጆቼ በእውነት እንዲሄዱ ከመስማት ይልቅ የሚበልጥ ደስታ የለኝም።
5Sevgili kardeşim, sana yabancı oldukları halde, kardeşler için yaptı ğın her şeyde içten bir bağlılıkla davranıyorsun.
5ወዳጅ ሆይ፥ ምንም እንግዶች ቢሆኑ፥ ለወንድሞች በምታደርገው ሁሉ የታመነ ሥራ ትሠራለህ፥ እነርሱም በማኅበር ፊት ስለ ፍቅርህ መስክረዋል፤
6Onlar, inanlılar topluluğu önünde senin sevgine tanık lık ettiler. Onları Tanrı'ya yaraşır şekilde yardımlarınla birlikte uğurlarsan, iyi edersin.
6ለእግዚአብሔር እንደሚገባ አድርገህ በጉዞአቸው ብትረዳ መልካም ታደርጋለህ፤
7Çünkü inanmayanlarda n hiçbir yardım almadan, Mesih adı uğruna yola çıktılar.
7ከአሕዛብ አንዳች ሳይቀበሉ ስለ ስሙ ወጥተዋልና።
8Bu nedenle gerçek uğruna emektaşlar olmak için böylel erini desteklemeliyiz.
8እንግዲህ ከእውነት ጋር አብረን እንድንሠራ እኛ እንዲህ ያሉትን በእንግድነት ልንቀበል ይገባናል።
9Topluluğa bazı şeyler yazdım, ama aralarında en üstün olma sevdasınd a olan Diyotrefis bizi kabul etmiyor.
9ወደ ቤተ ክርስቲያን ጻፍሁ፤ ዳሩ ግን ዋናቸው ሊሆን የሚወድ ዲዮጥራጢስ አይቀበለንም።
10Bundan dolayı, eğer gelirsem, bize yönelttiği haksız suçlamalarla y aptığı kötülükleri hatırlatacağım. Bununla yetinmeyerek kardeşleri de kabul etmiyor, etmek isteyenlere engel oluyor ve onla rı topluluktan dışarı atıyor.
10ስለዚህ፥ እኔ ብመጣ፥ በእኛ ላይ በክፉ ቃል እየለፈለፈ የሚያደርገውን ሥራውን አሳስባለሁ፤ ይህም ሳይበቃው እርሱ ራሱ ወንድሞችን አይቀበልም፥ ሊቀበሉአቸውም የሚወዱትን ከልክሎ ከቤተ ክርስቲያን ያወጣቸዋል።
11Sevgili kardeşim, kötüyü değil, iyiyi örnek al. İyilik yapan, Tanrı 'dandır. Kötülük yapan, Tanrı'yı görmüş değildir.
11ወዳጅ ሆይ፥ በጎ የሆነውን እንጂ ክፉን አትምሰል። በጎ የሚያደርግ ከእግዚአብሔር ነው፤ ክፉን የሚያደርግ ግን እግዚአብሔርን አላየውም።
12Herkesle birlikte gerçeğin kendisi, Dimitriyus'un değerli liğine tanıklık ediyor. Biz de tanıklık ederiz. Sen de tanıklığımızın doğru olduğunu biliyorsun.
12ለድሜጥሮስ ሁሉ ይመሰክሩለታል፥ እውነት ራስዋም ትመሰክርለታለች፤ እኛም ደግሞ እንመሰክርለታለን፥ ምስክርነታችንም እውነት እንደ ሆነ ታውቃላችሁ።
13Sana çok yazacaklarım vardı, ama mürekkep ve kalemle yazmak istemiy orum.
13ልጽፍልህ የምፈልገው ብዙ ነገር ነበረኝ፥ ዳሩ ግን በቀለምና በብርዕ ልጽፍልህ አልወድም፤
14Yakında seni görmek ümidindeyim, o zaman yüz yüze konuşuruz. Esen kal! Arkadaşlar sana selam ederler . Sen de oradaki arkadaşlara adlı adınca selam söyle.
14ነገር ግን ወዲያው ላይህ ተስፋ አደርጋለሁ፥ አፍ ለአፍም እንነጋገራለን። ሰላም ለአንተ ይሁን። ወዳጆች ሰላምታ ያቀርቡልሃል። ወዳጆችን በየስማቸው እየጠራህ ሰላምታ አቅርብልኝ።