1RAB Musayı çağırıp Buluşma Çadırından ona şöyle seslendi:
1Ja Issand kutsus Moosese ning rääkis kogudusetelgist temaga, öeldes:
2‹‹İsrail halkıyla konuş, onlara de ki, ‹İçinizden biri RABbe sunu olarak bir hayvan sunacağı zaman, sığır ya da davar sunmalı. (bkz. Çık.33:7-10).
2'Räägi Iisraeli lastega ja ütle neile: Kui keegi teist tahab tuua Issandale ohvrianni kariloomadest, siis ta toogu oma ohvriand veistest või lammastest ja kitsedest!
3‹‹ ‹Eğer yakmalık sunu sığırsa, kusursuz ve erkek olmalı. RABbin sunuyu kabul etmesi için onu Buluşma Çadırının giriş bölümünde sunmalı.
3Kui tema ohvrianniks on põletusohver veistest, siis ta toogu üks veatu isaloom; ta toogu see kogudusetelgi ukse juurde, et ta leiaks armu Issanda ees!
4Elini yakmalık sununun başına koymalı. Sunu kişinin günahlarının bağışlanması için kabul edilecektir.
4Ja ta pangu oma käsi põletusohvri pea peale, et see leiaks armu tema heaks ja tooks temale lepituse!
5Boğayı RABbin önünde kesmeli. Harun soyundan gelen kâhinler boğanın kanını getirip Buluşma Çadırının giriş bölümündeki sunağın her yanına dökecekler.
5Siis ta tapku mullikas Issanda ees ja Aaroni pojad, preestrid, toogu veri ning piserdagu verd ümberringi altarile, mis on kogudusetelgi ukse ees!
6Sonra kişi yakmalık sunuyu yüzüp parçalara ayırmalı.
6Ta nülgigu põletusohver ja raiugu see tükkideks!
7Kâhin Harunun oğulları sunakta ateş yakıp üzerine odun dizecekler.
7Ja preester Aaroni pojad tehku altarile tuli ja pangu puid tulle!
8Hayvanın başını, iç yağını, parçalarını sunakta yanan odunların üzerine yerleştirecekler.
8Ja preestrid, Aaroni pojad, seadku tükid koos pea ja rasvaga puude peale, mis on altaril olevas tules!
9Kişi hayvanın işkembesini, bağırsaklarını ve ayaklarını yıkayacak. Kâhin de hepsini yakmalık sunu, yakılan sunu ve RABbi hoşnut eden koku olarak sunağın üzerinde yakacaktır. Tanrıya kurban sunmak gibi dinsel işlerle uğraşan görevli. Kâhinin büyücülük, falcılık, sihirbazlık, gaipten haber vermek gibi işlerle uğraşması söz konusu değildi. Bu uygulamalar Yas.18:9-14 ayetlerinde yasaklanmıştır.
9Sisikond ja jalad pestagu veega, ja preester süüdaku see kõik altaril põlema: see on põletusohver, healõhnaline tuleohver Issandale!
10‹‹ ‹Eğer kişi yakmalık sunu olarak davar, yani koyun ya da keçi sunmak istiyorsa, sunusu kusursuz ve erkek olmalı.
10Ja kui ta ohvriand põletusohvriks on lammastest või kitsedest, siis ta toogu selleks veatu isaloom
11Onu sunağın kuzeyinde, RABbin önünde kesmeli. Harun soyundan gelen kâhinler kanı sunağın her yanına dökecekler.
11ja tapku see Issanda ees altari põhjapoolses küljes; ja preestrid, Aaroni pojad, piserdagu selle verd altarile ümberringi!
12Kişi başını, iç yağını kesip hayvanı parçalara ayırmalı. Kâhin bunları sunakta yanan odunların üzerine yerleştirecek.
12Ja ta raiugu see tükkideks koos pea ja rasvaga, ja preester seadku need puude peale, mis on altaril olevas tules!
13Kişi hayvanın işkembesini, bağırsaklarını, ayaklarını yıkamalı. Kâhin bunları sunak üzerinde yakarak sunmalı. Bu yakmalık sunu, yakılan sunu ve RABbi hoşnut eden kokudur.
13Sisikond ja jalad pestagu veega, ja preester toogu kõik see ning süüdaku altaril põlema: see on põletusohver, healõhnaline tuleohver Issandale!
14‹‹ ‹Eğer kişi yakmalık sunu olarak RABbe kuş sunmak istiyorsa, kumru ya da güvercin sunmalı.
14Ja kui tema ohvrianniks Issandale on põletusohver lindudest, siis ta toogu oma ohver turteltuvidest või muudest tuvidest!
15Kâhin sunuyu sunağa getirecek, başını ayırıp sunağın üzerinde yakacak. Kuşun kanı sunağın yan tarafından akıtılacak.
15Preester viigu see altari juurde ja näpistagu sellelt pea ning süüdaku see altaril põlema; ja selle veri pigistatagu altari seina peale!
16Kâhin kuşun kursağını pisliğiyle birlikte çıkarıp sunağın doğusundaki küllüğe atacak.
16Ta eemaldagu selle pugu koos sulestikuga ja visaku see altari kõrvale, idapoolsesse külge, tuhaasemele!
17Kanatlarını tutarak kuşu ikiye bölecek, ama tümüyle ayırmayacak. Sonra kuşu sunakta yanan odunların üstünde yakmalı. Bu yakmalık sunu, yakılan sunu ve RAB'bi hoşnut eden kokudur.› ››
17Siis ta lõigaku see lõhki tiibade juurest, ilma neid eraldamata, ja preester süüdaku see altaril põlema puude peal, mis on tules: see on põletusohver, healõhnaline tuleohver Issandale!